//--> Dapple

Ödev Ara Bul Yap

Ataturk Siirleri

BUKADAR YAZABİLDİM

Bir cihan yıkıldı, bir güneş söndü;
Tanrılar ağlasın, kullar ağlasın.
Dünya yıldızsız bir geceye döndü;
Yakınlar ağlasın, eller ağlasın.

Cihana öyle bir fert gelmemişti;
O geldi cihanın seyri değişti,
O gitti, Allah’ım, o ne gidişti,
Adıyla can bulan diller ağlasın.

Onsuz bu cihanı, göremez gözler;
Boşuna gelmesin baharlar, güzler;
Onun benzerini getiremezler:
Asırlar devirler, yıllar ağlasın.

Mateme çevrilsin bütün duygular;
Ağlamak haline dönsün arzular;
Gözyaşı halinde çağlasın sular;
Onsuz yeşermeyen dallar ağlasın.

Sanki her taraf boş, her taraf ıssız;
Sanki bütün varlık kaldı yapyalnız;
Tabiat yaşar mı böyle ışıksız;
Onsuz kızarmayan güller ağlasın.

Varlık dolmuş onun gür sevgisiyle,
Sanki can vermişti eşyaya bile.
En büyük acıyla gelerek dile
Ona hasret kalan yollar ağlasın.

Neşeden kalmamış bir yerde eser,
Tabiat sanki bu matemle inler;
Birer mavi göze çevrilip yer yer
Denizler ağlasın, göller ağlasın.

Ay ışıksız kalsın yıldızlar sönsün;
Rüzgâr hıçkırarak dursun, dövünsün
Çağlayanlar sussun, yasla düşünsün,
Irmaklar ağlasın, seller ağlasın.

Başını taşlara vursun Sakarya;
Gediz, Kızılırmak yansın Ata’ya;
Bu acıyla yalnız bu sular mı ya
Volga’lar, Tuna’lar Nil’ler ağlasın

Gökler güneşiyle, dağlar karıyle;
Denizler köpürdü dalgarıyle
Yurdumun yemyeşil ovalarıyle
Birlikte, stepler, çöller ağlasın.

Şimdi yaşlı gözler bir pınar gibi,
Yaslı gönüllere dünya dar gibi
Güneşi kapayan bulutlar gibi
Resmini örten o tüller ağlasın.

Sade sema değil, dağ, deniz değil
Karalar bağlayan ülkemiz değil
Bu en büyük kayba sade biz değil.
Bütün âlem, bütün iller ağlasın.

 Sami N. ÖZERDİM

 

BİZSİZ GİDİYOR

26 Ocak 2010 Salı

 Fecre benzettiği bayrakla kefenlenmiş Ata,
Çıktı bir kor gibi mermer kapısından sarayın.
Gönlümüz, bayrağı öğrendiği günden beri ta
Duymamıştır bu kadar hüznünü yıldızla ayın!

Gidiyor, gizleyerek sır gibi bizden sesini,
Çıkıyor, ilk olarak bir yola Başbuğ bizsiz.
Biz, ki dünyada, bırakmazdık onun gölgesini,
Bu ne hicranlı seferdir ki beraber değiliz.

Yürüyor, kalbimizin durduğu bir yolda değil,
Kanlı bir gözyaşı nehrinde muazzam tabutun.
Ey ilâhın yüce davetlisi, göklerden eğil,
Göreceksin, duruyor kalbimiz üstünde putun!

Sen ki Gayya’ya düşen on yedi milyon Türk’ün
Dehşetinden sararırken yüzü yaprak yaprak,
Onu bir hızla çevirmiştin ölümden daha dün:
Tunç elin, yalçın iradenle kolundan tutarak.

Ve bugün on yedi milyon geliyor bir yere de,
Ebedî yolculuğundan seni döndürmek için
-Onu yoktan var eden sendeki derman nerede?
Gücü ancak yetiyor kabrine yüz sürmek için

Faruk Nafiz ÇAMLIBEL

 

ATATÜRK’ÜN CENAZESİNİ ANKARA’DA KARŞILARKEN

5 Kasım 2009 Perşembe

 Gene on beş sene evvel gibi Gazi geliyor,
Gene on beş sene evvelki kadar yükseliyor.

Gene başlarda oturmuş, gene göklerde başı;
Yıldırımlar gene bir eski silâh arkadaşı.

Ölümün bitmeyen ufkunda yatarken gene sağ;
Bir avuç toprak olurken gene yüksek, gene dağ.

Gene bir memleketin satveti bir tek emeli.
Koca bir yurdu tutarken gene sapsağlam eli.

Çürüyen göğsü için takızaferler gene dar;
Gene sağdır, gene sağlamdır O, hem dünkü kadar.

Ona hicranla… hayır, sade taabbütle eğil;
Ölüdür; doğru, fakat öldüğü hiç belli değil.

Mithat Cemal KUNTAY

 

ATATÜRK’Ü DİNLERKEN

5 Kasım 2009 Perşembe

 Yay yine gerilmede, fırlayacak yine ok;
Yine vatanımızın yeryüzünde eşi yok;
Bozkurt, Ergenekon’u yeni delmiş gibidir:
Her biri ihtiraını seyre gelmiş gibidir.
Kalpler ellerde çarpar gibi alkış kopuyor;
Her ruh bir tutam ışık ve her göz bir damla kor:
En büyük, en sevgili, en genç, en mert geliyor;
Dünya imtihanını veren tek fert geliyor;
Kürsüye her çıkışta, Türk daha yükselecek…
Dinle: Her cümlesinde doğuyor bir “gelecek”;
Aslan, insan ve Tanrı bir arada bu başta…
Kıvılcımlar doğuyor bastığımız her taşta,
Önümüzde mesafe ve zaman çökmekte diz;
Bir İnönü azmiyle ardındayız hepimiz…
Yerine getirmeye yeni dileklerini,
Koymuş on yedi milyon, yola yüreklerini,
“Marş! Marş!” Öz yurdu fethe!” Şimdi manen, yeniden:
Deliyor dağı taşı öncümüz gibi tren,
Fabrikalar kalemiz, kanallar siperimiz
Ve bu fetih olacak bizim şaheserimiz…

Behçet Kemal ÇAĞLAR

 

ATATÜRK’TEN SON MEKTUP

31 Ağustos 2009 Pazartesi

ATATÜRK’TEN SON MEKTUP
Siz beni hâlâ anlayamadınız,
Ve anlayamayacaksınız çağlarca da,
Hep tutturmuş “yıl 1919, Mayısın 19′u” diyorsunuz,
Ve eskimiş sözlerle beni övüyor, övünüyorsunuz.

Mustafa Kemal’i anlamak bu değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil.

Bırakın o altın yaprağı artık,
Bırakın rahat etsin anılarda şehitler,
Siz bana neler yaptınız ondan haber verin,
Hakkından gelebildiniz mi yokluğun, sefaletin,

Mustafa Kemal’i anlamak yerinde saymak değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil.

Bana muştular getirin bir daha,
Uygar uluslara eşit yeni buluşlardan;
Kuru söz değil iş istiyorum sizden anladınız mı,
Uzaya Türk adını Atatürk kapsülüyle yazdınız mı,

Mustafa Kemal’i anlamak avunmak değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil

Hâlâ o acıklı ağıtlar dudaklarınızda,
Hâlâ oturmuş 10 Kasımlarda bana ağlıyorsunuz,
Uyanın artık diyorum, uyanın, uyanın,
Uluslar, fethine çıkıyor uzak dünyaların.

Mustafa Kemal’i anlamak göz boyamak değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil

Beni seviyorsanız eğer ve anlıyorsanız,
Laboratuvarlarda sabahlayın, kahvelerde değil,
Bilim ağartsın saçlarınızı, kitaplar,
Ancak böyle aydınlanır o sonsuz karanlıklar.

Mustafa Kemal’i anlamak ağlamak değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil.

Demokrasiyi getirmiştim size, özgürlüğü
Görüyorum ki hâlâ aynı yerdesiniz hiç
ilerlememiş;
Birbirinize düşmüşsünüz halka eğilmek
dururken,
Hani köylerde ışık, hani bolluk, hani kaygısız
gülen,

Mustafa Kemal’i anlamak işitmek değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil.

Arayı kapatmanızı istiyorum uygar uluslarla,
Bilime, sanata varılmaz rezil dalkavuklarla,
Bu vatan, bu canım vatan sizden çalışmak ister,
Paydos öğünmeye, paydos avunmaya, yeter,
yeter,

Mustafa Kemal’i anlamak aldatmak değil,
Mustafa Kemal ülküsü sadece söz değil.

Halim Yağcıoğlu

 

Selâhattin BATU’dan ATATÜRK ORATORYOSU

31 Ağustos 2009 Pazartesi

 İHTİYARLAR KOROSU

Yol kapalı, yol uzun, tanyeri karanlık,
Yürür Atatürk elinde ışık…

Geceler mi çöktü? Karalar mı bastı?
Çatılar mı göçtü? Damlar mı yıkık?
Yetişir Atatürk imdâda o zaman,
Atatürk başta o zaman
İşte Atatürk o zaman büyük.

 ANALAR KOROSU

Hey çelik göğüslü, kaya omuzlu!
Düşman binlerle, engel yüzbin!
Doruklar yüce tepeler şahin,
Gene de onun buyruğu: İleri!
Yüreği, soluğu ileri…
Ordular, atılın ileri!
Kartallar sınırdan sınıra uçun!…
Yiğitler, koşun ileri!

 HALK KOROSU

Nasıl atıldındı düşmana acınla,
Ellerin kanda, kırılmış kaburgan.
Nasıl döğüştündü yenilmez gücünle,
İnmeden bir soluk atından.
Büyüktü savaşın, büyüktü ulusun da,
Bastığın toprak kahraman.

 ANALAR KOROSU

Sana bağlandı gönüller o gün,
Baş kodu yoluna başı olan
Sana eklendi sevgiler, saygılar,
Yüceydin daha da yüceldin o zaman…
Atatürk bir destan oldu koskoca.

 İHTİYARLAR KOROSU

Açıklar, açlar, yenikler, yitikler,
Bir uçtan bir uca çırpınan bir vatan.
İnişler, yokuşlar, göçüşler, çöküşler,
Kağnı kağnı ateş, oluk oluk kan.
Nineler dizlerini uzattı başına,
Analar saçlarını örttü üstüne,
Yorgun kanatları, omuzları kan…
Saf saftı ölüler meydanlarda,
Vurulmuş devlerdi açıkta yatan.

 GENÇLER KOROSU

Göz seni görmeyince kör oldu o gün,
Bir seni bulmayan umutsuzdu.
Adını anmayan mutsuzdu,
İzinde yürüyen yol aldı o gün.

 ANALAR KOROSU

Ömrün koskoca bir acıydı, Atatürk,
Kimse çekmedi sencileyin.
Baş baştı yüreğin göz gözdü.

 GENÇLER KOROSU

Karaydı geceler doğularca,
Bir sen güneşce gürledin.
İnanın dedin ulusa inanınca,
Güvenin dedin.

 HALK KOROSU

Elele çıktık yola seninle,
Sen eyittin biz eyittik seninle,
Ateşe, ölüme gittik seninle
İşte önümüz sonumuz seninle,
Ya varız ya yoğuz seninle…

 GENÇLER KOROSU

Sen gel bize gene, Atatürk!
Yürü bizimle ölüme dirime,
Hep sen ol bizimle,
Kal bizimle,
Yürü bizimle,
Ara, bul bizimle,
Hep sen ol bizimle
Atatürk

 Selâhattin BATU

 

ATATÜRK İÇİN

22 Ağustos 2009 Cumartesi

 Tuttun elimizden çıktık sefere,
Kurtardık vatanı, milleti Atam.
Serdik kör denilen talihi yere,
Zaferdir savaşın nimeti Atam.

Dağlar altımızda at oldu bizim.
Sen dedin:-Uyan Türk! Açıldı gözüm.
Sakarya suyundan yununca yüzüm,
Bilindi Türklüğün kıymeti Atam.

Duyarım, dalgalar sahili döğer,
Sen sade bir “Paşa” olaydın eğer
Yine kalbimizde alacaktın yer,
Sensin bu vatanın ziyneti Atam.

Bir eşin varmıydı civanmertlikte?
İyi ettik sana “Ata” dedik te;
Sevgin göğsümüzde, eller tetikte,
Sendin bize Tanrı himmeti Atam

Her Türk olan “Atam” der de tutuşur,
İşitir emrini derdi yatışır;
Kâfi bu teselli ona yetişir;
Sana lâyık olmak niyeti Atam.

 Osman ATİLLA

 

ATATÜRK KURTULUŞ SAVAŞINDA

22 Ağustos 2009 Cumartesi

 Ne bulutlar gitti, ne padişahlardan bir haber geldi.
Kemal Paşa derler bir yiğit vardı.
Bu sefer de millet türkülerle Kemal Paşaya haber saldı.

V

Kemal Paşa, yenilmez yiğit, şanlı komutan!
Savaş girer gibi yetiş bize!
Yetiş bize, çöllerde bile olsan!
İnanç doldur, güç doldur içimize!

Bin kere yurdumuzu kurtaran!
Bir görseydin ağlardın hâlimize!

Kuşun kanadında türküler
Kemal Paşanın gönlüne vardı,
Cevabından önce kendi geldi.

VI

Bir gemi yanaştı Samsuna sabaha karşı
Selâm durdu kayığı, çaparı, takası,
Selâm durdu tayfası

Bir duman tüterdi bu geminin bacasından bir duman
Duman değildi bu!
Memleketin uçup giden kaygılarıydı.

Samsun limanına bu gemiden atılan
Demir değil!
Sarılan anayurda
Kemal Paşanın kollarıydı.

Selâm vererek Anadolu çocuklarına
Çıkarken yüce komutan
Karadenizin hâlini görmeliydi.

Kalkıp ayağa ardısıra baktı dalgalar
Kalktı takalar,
İzin verseydi Kemal Paşa
Ardından gürleyip giderlerdi.
Erzuruma kadar.

Bu ne inançtı ki, Kemal Paşa
Atının teri kurumadan
Sürüp geldin yeni yeni savaşların peşinde

VII

Bir selâm gibi gitti Erzuruma,
Bin selâm gibi geldi Sivasa Erzurumdan.
Dağlar alçaldı yol vermeğe,
Temizlendi ılkımından karından.

Analar bacılar yola döküldü,
Cephane taşıdı arkasından.
Irmaklar suyundan faydalattı,
Ağaçlar daldasından.

Yer gök inledi bir yol daha
Kurtuluş savaşından.
Düşman koymuş meydanları kaçıyordu.

XI

Kattı Kemal Paşanın ordusu düşmanı uğruna
Pişman eti anasından doğduğuna.
Çevirdi Sakarya, çevirdi süvariler,
Veryansın etti topçu,
Veryansın etti piyadeler.

Kattı Kemal Paşanın ordusu sürdü gitti,
Yetiştikçe vurdu düşmana.
Hayın düşman sarhoş gibi sallana sallana
On beş günde İzmiri dar buldu,
Ölen kurtuldu, sağ kalan teslim oldu.

Kaçtı gemiler.
Alnı sargılı, kolu sargılı, boynu sargılı,
Ahmetler, Bekirler, Aliler,
Mahmutlar, Kâzımlar, İsmailler
Peşlerinden yettiler,
Diz çöküp Kordonboyuna
Ta yürekten çekip tetiği
Gemilere yaylım ateş ettiler.

Bu ne inançtı ki, Gazi Paşa!
Atının teri kurumadan
Sürüp gittin yeni yeni savaşların peşinde.

XII

Sana borçluyuz ta derinden!
Çünkü yurdumuzu sen kurtardın,
Hasta, yorgun düşmüştük,
Yaralarımızı iyice sardın.

Yiğittin, inanç doluydun yapıcıydın,
Sanatkârdın, denizler kadar engin;
Kimsenin görmediğini görürdü
Sevgiyle bakan gözlerin.

Dedin ki: Bu millet, bu büyük millet
Yüzyıllar boyunca geri kalmış;
Bu yurt, bu güzel yurt, bizim yurdumuz
Her yanından yaralar almış.

Dedin ki: Bir güzel savaşmalı
Kurmak için yeniden;
Bilgiyle, inançla, çoşkunlukla
“Öğün, çalış, güven!”

Sana borçluyuz ta derinden!
Işığısın bu yurdun.
Dilimizi, ulusallığımızı öğrettin bize,
Çünkü cumhuriyetimizi sen kurdun.

Hürriyeti sen yaydın içimize,
Halkçıyız dedin halk içinden,
İnançta hür yetiştirdin bizi,
Borçluyuz sana ta derinden!
Devrimlerle yüceltti, çok yüceltti,
Bu milleti temiz ellerin.
Sana borçluyuz ta derinden
En büyüğü Mustafa Kemallerin!

  Cahit KÜLEBİ

 

Enis Behiç KORYÜREK’ten ATATÜRK

22 Ağustos 2009 Cumartesi

 Ey sanki alev saçlı zafer küheylaniyle
Kurtardığın vatanda en yüce şehsüvarsın,
Bir şimşek çağlayanı haliyle Türk kanıyle
Aldığı şâna lâyık bir tarihde bir Sen varsın.

Erişmez vasfına hiçbir rebabın sesi
Sen yükseksin ilhamın yıldızlı göklerinden,
Dehâdan kanatlanan kılıcının şulesi
Ebediyette olmuş bir murassa kasiden,

Kızıl gökte parlayan Ay-yıldız’ın nurusun.
Sen en büyük milletin, Türklüğün gururusun
Bu yurdun timsalisin bugün bütün cihanda
Gözler, gönüller senin, senin şeref de şan da!

Enis Behiç KORYÜREK

 

Hasan Ali Yücel den ATATÜRK

19 Ağustos 2009 Çarşamba

 Türk’ü ölümden
Odur kurtaran
Odur yeniden
Türklüğü kuran.

Yaptığı ordu
Düşmanı kovdu.
Ulusu, yurdu
Odur yaratan.

Türk’ün dileği
Onun ereği.
Yüce yüreği
Türklüğe vatan.

Bu memleketi,
Cumhuriyeti
Canıyle etti
Bize armağan.

Atamızsın sen,
Adımız senden.
Yürür izinden
Sana inanan.

Ülküm yürüsün,
Türklük büyüsün
Sen Atatürk’sün
Ey yüce Başkan!

 Hasan Ali YÜCEL

Bugün 76 ziyaretçi (100 klik) kişi burdaydı!

Resimler

Sayaç

Online: ziyaretçi

Toplam: 76 kişi

Görüntüleme: 100 klik

IP Adresiniz: 18.226.187.24

Canlı Tv İzle http://www.lfsyamalari.com/ - Lfs Yamaları | Lfs Skinleri | Lfs Jantları | Live For Speed lfsyamalarindir.blogspot.com - Lfs Yamaları - Lfs Yamaları indir - Lfs Jant yamaları www.lfsyamalarim.com - Canlı Tv Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol